harby kız VIP
Mesaj Sayısı : 1153 Yaş : 31 Nerden : SiaLL... 10 ƒєη~ß... İş/Hobiler : GiTaRR , VoLLeyBoLL ve TaBiKidE MüZikK... :) Adınız? : esra imecik Kayıt tarihi : 25/10/08
| Konu: ahmet okan- hasretine hüküm giydim kitabından...bakışların beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor... C.tesi Kas. 08 2008, 15:39 | |
| BAKIŞLARIN BENİ ESKİSİ KADAR HEYECANLANDIRMIYOR...
Sana ve yaptıklarına dair hiçbir şey hatırlamıyorum artık. Bende kalan son fotoğrafını da yaktıktan sonra yüzünü de canlandıramıyorum hafızamda. Bu yarı tükenmiş halimle ama elimden geldiğince yani duraksamadan, yani açık yüreklilikle, yani beni yanılgıdan kurtaracağına emin olarak tüm benliğimle anımsamaya çalışıyorum olan biteni. Biliyor musun, artık içinde senin bulunduğun hayaller kuramıyorum. Söylediğin son sözler izin vermiyor çünkü buna. Bütün varlığımı yok sayıp sırf sana layık olma arzusuyla yaptığım bunca şeyden sonra ve körü körüne inanmışken sana duyduğun kaygılar sana rağmen durultmamalıydı içimdeki suları. Kimi zaman kalemi elime alıp duygularımı sana anlatabilecek kelimeler bulmaya çalışıyorum. Saatlerce kafa patlattığım halde ilk cümleyi yazamıyorum bir türlü. Ama sana karşı kayıtsız olmak işime gelmiyor yine de. Her güzel şeyin bir gün gelip bitmesi fikrine alışamıyorum bir türlü. Bunca yoğun hissetmişken bazı duyguların birer birer yok olması kaygılandırıyor beni. Ben böyle durdukça kaybediyorum her şeyimi. Evdeki tüm ışıkları kapatıp dışarıdan gelen ayak seslerini dinlemeye başlıyorum. İsimlerini bilmediğim insanların, yüzlerini görmediğim hayallerine sarılıyorum durmadan. Olmadık rüyalar görüyorum uykularımda. Kullandığım ilaçların yan etkisiyle mi yapıyorum bütün bunları bilmiyorum ama sağduyuma sahip çıkacak kadar kendimdeyim sanırım. Bir korku ya da bir duygu patlaması yaşamalıyım belki de. Durgun sular gibi olmalıyım ama adının sıcaklığıyla dolmalı tüm hücrelerim. Sözlerinin yakıcılığı eritmeli ruhumu ama olgun başaklar gibi durmalıyım yeri geldiğinde. Tutkulu şiirler yazabilmeliyim senin için. Bir çift kahverengi göz uğruna dünyayı yakabilmeliyim. Bir köprüye çıkıp kendimi boşluğa bırakabilmeliyim mesela, sonunu hiç düşünmeden. Bir şeyleri göze alabilmeliyim. Çünkü bu yakışır bana. Ama beni harekete geçirecek bir şeyler olmalı. Kışkırtıcı sözler, ya da aldatıcı gözler, yada adına ne dersen işte. Bir yazarın dediği gibi ‘Fırtınaya dair sözcüklerimiz var bizim. Fırtınalarımız değil.’ Bu yüzden Yusuf olamıyorum ben. Çünkü ne sende Züleyha olmayı göze alabilecek kadar fedakârlık var ve ne de bende seni yeterince bekleyebilecek kadar sabır mevcut. İki de bir sözlerin aklıma gelmiyor artık. Adını duyduğumda içim titremiyor. Bunlardan hiçbiri yok. Karşılaşmalarımızda gözlerimiz gülmüyor ve bakışların beni artık eskisi kadar heyecanlandırmıyor. Neden?.. | |
|
.eda. kıdemli üye
Mesaj Sayısı : 443 Yaş : 31 Nerden : 10 fen b İş/Hobiler : gitar çalmak ve müzik dinlemek Adınız? : eda Kayıt tarihi : 01/11/08
| Konu: Geri: ahmet okan- hasretine hüküm giydim kitabından...bakışların beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor... Çarş. Kas. 12 2008, 19:26 | |
| | |
|
harby kız VIP
Mesaj Sayısı : 1153 Yaş : 31 Nerden : SiaLL... 10 ƒєη~ß... İş/Hobiler : GiTaRR , VoLLeyBoLL ve TaBiKidE MüZikK... :) Adınız? : esra imecik Kayıt tarihi : 25/10/08
| Konu: Geri: ahmet okan- hasretine hüküm giydim kitabından...bakışların beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor... Cuma Kas. 14 2008, 19:57 | |
| evet arkadaşlar duygularıyla yüzleşmek isteyen herkese tavsiye ederim... | |
|
terapi kıdemli üye
Mesaj Sayısı : 420 Yaş : 32 Adınız? : şeyma Kayıt tarihi : 19/11/08
| Konu: Geri: ahmet okan- hasretine hüküm giydim kitabından...bakışların beni eskisi kadar heyecanlandırmıyor... Paz Ara. 14 2008, 14:47 | |
| "Evdeki tüm ışıkları kapatıp dışarıdan gelen ayak seslerini dinlemeye başlıyorum. İsimlerini bilmediğim insanların, yüzlerini görmediğim hayallerine sarılıyorum durmadan. Olmadık rüyalar görüyorum uykularımda. Kullandığım ilaçların yan etkisiyle mi yapıyorum bütün bunları bilmiyorum ama sağduyuma sahip çıkacak kadar kendimdeyim sanırım. Bir korku ya da bir duygu patlaması yaşamalıyım belki de. Durgun sular gibi olmalıyım ama adının sıcaklığıyla dolmalı tüm hücrelerim. Sözlerinin yakıcılığı eritmeli ruhumu ama olgun başaklar gibi durmalıyım yeri geldiğinde. Tutkulu şiirler yazabilmeliyim senin için. Bir çift kahverengi göz uğruna dünyayı yakabilmeliyim. Bir köprüye çıkıp kendimi boşluğa bırakabilmeliyim mesela, sonunu hiç düşünmeden. Bir şeyleri göze alabilmeliyim. Çünkü bu yakışır bana. Ama beni harekete geçirecek bir şeyler olmalı. Kışkırtıcı sözler, ya da aldatıcı gözler, yada adına ne dersen işte. " | |
|