Sonsuzluğa bakan gözler,
Mutsuz, kişiliksiz bir bedendi onun ki….
Unutmak istedikleri için gözyaşı döker,
Sebepsizce ağlardı her gece o.
Teselli bulamadığı dostları,
Onu anlamsızca izleyen insanlar,
Ölmek için sebep olmuşlar ona.
Anlamak için sorduğu sorulara,
Hiçbir cevap bulamadı onlara.
Hiç yaşamadı, hiç iz bırakmadı o,
Bu hayatta ‘’Neden yaşıyorum?’’ diye sorup durdu hep o…
Ve artık oda orada,
Karanlık,soğuk,derin o yerde,
Başında sadece ismi yazılı bir taş bıraktı o
O taş onu anlatıyor;
-ben boş yaşamış bir adamın,karanlıktan hiç kurtulamamış,karamsarlığında kaybolmuş,şüpheci bir adamın ismini taşıyorum…
Acınası bedenini önümde yatıyor..Acınası durumda çünkü o acısından kurtulmak için bileklerini kesmiş, garip bir keş….